31 Mayıs 2010 Pazartesi
:(( ALLAHIM SEN BÜYÜKSÜN,SEN KORU ONLARI
NE YAZMAK GELİYOR İÇİMDEN NE KONUŞMAK.İKİ GÜNDÜR ÇOK CANIM YANIYO.ALLAH ŞEHİTLERİMİZİN AİLELERİNE SABIR VERSİN.YAPANLARIN ALLAH CEZASINI VERSİN İNŞALLAH...
FİRKETE İŞİ PULLU FULARIM BİTTİ
Balkonum Yaza Hazır
Artık biraz daha bilinçli olalım ne olur!
Sutaşı ve Yoyolu Bohça-2
1 Yaş Bebek Kurabiyeleri
En çok bebek ayaklarını sevdim. Minik Kuzey Yiğitin miniminnacık ayakları : ))
Kuzey Yiğitin doğumgünü için hazırladığım bebek kurabiyeleri...
Aslı hanım kurabiye temasını, renkleri, içeriği tamamiyle bana bıraktı. Böyle olunca çok sevdiğim ve çok zevk alarak tasarladığım kurabiyeler ortaya çıktı. Ne zamandır yapmayı planladığım hatta kalıplarını 1 yıl öncesinden aldığım bebek patikleri ve ayaklarını yapma fırsatıda bulmuş oldum.
Kuzey Yiğitin 1. yaşını tekrar kutluyorum.
Ve Aslı hanımada güveni ve samimi mesajı için çok teşekkür ediyorum.
Kilo almak istemiyorum, nelere dikkat etmeliyim?
Ortoreksiya 1997 yılında Amerikalı doktor Steven Bratman tarafından isimlendirilen ve ilgi çeken bir terim. Kelime anlamı olarak ‘sağlıklı yemek yeme takıntısı’ olarak ifade edilebilir. Ortoreksiya denebilecek kişide, sağlıklı yemek yeme onu sosyal yaşamdan uzaklaştıran bir takıntı haline gelmiştir.
Öyle ki bu kişiler tüm davetleri bir mazeret uydurup son dakika iptal eder, kendilerine göre sağlıksız bir şey yediklerinde duydukları suçluluk çok büyüktür, yaşadıkları pişmanlık onları çok mutsuz eder ve günlük yaşantılarını etkiler. Günlük moral ve dengeleri o günkü beslenmelerinin istedikleri gibi olup olmadığına göre değişebilir. Buzdolaplarında sağlıksız hiçbir besin bulunmaz, bugünden ertesi gün ne yiyeceklerinin planını yapar, sağlıklsız yemek yediklerinde özgüvenlerinde azalma hissederler.
Ancak bu kısa dönemde oluşmuş bir alışkanlık değildir. Yani bir kişiye ortorektik diyebilmek için çok uzun zamandır böyle yaşadığından emin olmak gerekir. Buna benzer başka takıntılarınızda var ise bir psikologla görüşmeniz daha doğru olur. Bu anlattıklarınızla bizim bir sonuca varmamız mümkün değil.
KAHVE KALORİ BOMBASI OLABİLİR
Soru: Kahve kilo vermeme engel olur mu?
Kahvenin kendisi kalori içermez. Ancak süt, krema ve şeker eklemesiyle kalorisi artar, hatta bazı şurupların ilavesiyle masum gibi görünen kahve tehlikeli bir kalori bombası olabilir. Kahve denilince ilk akla gelen kafein olsa da, kafein haricinde içinde yaklaşık 400 kimyasal, eser miktarda antioksidan ve niasin ayrıca mineraller de bulunur. Aslında kahve, doğal ve güçlü bir antioksidandır, ayrıca fiziksel ve mental performansı artırdığı da biliniyor. Aynı zamanda kafeinin, metabolizmayı hızlandırıcı ve yağ oksidasyonunu artırıcı etki gösterebildiği, yapılan bazı çalışmalarda gösterilmiştir. Kahve seven bireyler günde bir - iki tane içebilir, kilo vermenize engel olmaz.
BİR DİYABETLİNİN ALIŞVERİŞ SEPETİNDE NE OLMALI?
Soru: Eşim şeker hastası, benim de kolesterolüm sınırda. Alışveriş yaparken nelere dikkat etmemiz gerekir?
Düşük yağlı süt ürünlerini tercih etmeniz (süt, yoğurt, peynir, ayran), daha az doymuş yağ ve daha az kolesterol almanızı sağlar. Üstelik kalorileri de daha düşüktür. Bu yüzden formda kalmanıza da yardımcı olur. Daha az doymuş yağ, kalp hastalığı riskinin yanı sıra, kanser riskini azaltmak için de önerilir.
Tam buğday ürünleri yani rafine edilmemiş buğdaydan yapılan ekmeklerle tahıl gevrekleri, içerdiği B vitaminleri ve lifle kansere karşı koruyucudur ve bağırsak hareketlerini düzenleyici etki gösterir. Hem de kan şekeri kontrolüne yardımcıdır. Rafine edilmemiş tahılları seçmeniz (kepekli makarna, pirinç) eşiniz için en uygunu, üstelik posa içeriğinin yüksek olması nedeniyle kolesterolü düşürmek genel sağlığı koruma, kabızlık ve kansere karşı koruyucu olarak önerilir.
Sebze ve meyveler, içerdiği vitamin ve mineraller nedeniyle kanser riskini azaltır, bağışıklık sistemini güçlendirir ve genel sağlığı korur. Mutlaka alışveriş listenizde olmalı.
EKMEĞİ TAMAMEN KESMEYİN
Soru: Diyet yapamıyorum ama ekmeği kesmek ve karbonhidratı azaltarak kilo vermenin kolay olduğunu duydum, tavsiye eder misiniz?
Diyet yapan kişilerin düştüğü en önemli hatalardan biri yeterli miktarda karbonhidrat almamaktır. Diyete başladığı zaman ekmek, pilav, makarna, patates, mısır gibi besinleri kesen kişilerin metabolizması ihtiyacı olan karbonhidratı glikojen deposu ve kandaki şeker bitince kas içindeki karbonhidrattan kullanmaya başlar. Bu da kas kaybı anlamına gelir ve vücut beraberinde su kaybeder.
Yani diyette karbonhidratı kesen kişi tartıdaki sonucu görünce kilo verdiği yanılgısına düşer, ancak gerçek olan vücudun kaybettiği yağ değil, kas ve sudur.
1 gram kas kaybettiğinizde yaklaşı 2,7 gram da su kaybedersiniz ve böylece hızla zayıfladığınızı sanırsınız. Eğer tartıda kilo vermenize rağmen yüzünüz, kollarınız inceliyor ve yağ deposu olan karın kalça bölgesi incelmiyorsa siz yağ kaybetmiyorsunuz ve doğru zayıflamıyorsunuz demektir. En doğru zayıflama yağ kaybı ile olur. Bunun için tüm besin gruplarından az ve sık yemeniz gerekir.
AYDA İKİ KİLODAN FAZLA VERMEK EMZİREN ANNE İÇİN SAKINCALIDIR
Soru: Üç ay önce doğum yaptım; ama sadece 1.5 kilo zayıfladım, ne yapabilirim?
Doğum sonrası kilo verme hızı ve zamanı aslına gebelik süresince alınan kilo ile ilgilidir. Normal süreçte emzirme dönemi ile birlikte anne kilo kaybetmeye başlar. Sütün veriminin artması için aşırı yağlı ve şekerli yiyen anneler ise tam tersi doğum sonrası kilo alabiliyor. İlk dört ayda, aylık yarım ila bir kg zayıflama normaldir, ancak anne çok şişman ise ayda bir - iki kg kayıp da gözlenebilir. Ancak ayda iki kg üzerinde zayıflamak; emziren anne için sakıncalıdır.
Doktor izin verdikten sonra hafif yürüyüşler ve egzersizler kilo vermeyi çabuklaştırır, bu konuda acele etmemenizi tavsiye ederim.
Dilara Koçak / Milliyet
KABIZLIK ŞİKAYETİ OLANLAR İÇİN ÇÖZÜM BİTKİ KÜRÜ
İltihaplı Sivilceler İçin Bitki Kürü
Ender Saraç:Cilt Kırışıklığını Önleyen Bitki Kürü
Cilt kırışıklığını önleyen bitki kürü için:
Malzemeler:
Bir su bardağı lavanta çiçeği
bir bardak portakal suyu
1–2 dilim kabuğu soyulmuş salatalık
Yumurta sarısı
bal
mısır unu
Hazırlanışı :
Bir su bardağı dolusu lavanta çiçeğini bir bardak portakal suyu ile karıştırıp kısık ateşte biraz ısıtın.
1–2 dilim kabuğunu soyduğunuz salatalığı iyice ezerek karışıma ekleyin. Yumurta sarısı, biraz bal ve mısır ununu ilave ederek karışımı krem kıvamına getirin. Buzdolabına koyarak birkaç saat bekletin.
Uygulama : Hazırladığınız kremi 1 ay boyunca haftada iki kere yüzünüze sürün. Kırışıklıklarınızda azalma olduğunu göreceksiniz. Bu krem eğer cildiniz sivilceli ise ona da iyi gelecek.
AppleTV'nin Fiyatı Şaşırtıcı!
Engadget, Apple TV'nin yeni sürümünü ortaya çıkardı ve siteye göre, Apple'ın içinden bir kaynak da bunu doğruladı. Yeni sürüm "cloud" yani bulut depolamayı destekleyecek ve iPhone işletim sistemini arayüz olarak kullanacak. En iyi yanı ise perakende fiyatının 99 dolar olacağı iddiası.
Cihaz, iPhone'un dördüncü jenerasyonu taban alıyor ve bir A4 işlemcisi kullanıyor. 16GB deposu olacak ürünün bir adet 1080p HD çıkışı da bulunacak. Yeni Apple TV oldukça ufak olacak, neredeyse dokunmatik ekransız bir dördüncü jenerasyon iPhone'un boyutunda.
Ayrıca ürün dış depoloma ürünlerine de açık olacak. Yeni Apple TV'nin AppStore ya da buna benzer uygulamaları destekleyip desteklemeyeceği hakkında hanüz bir bilgi yok.
Elbise ve Aksesuarda Renk Uyumunu Yakalayın!
Gri & Kırmızı
Kıpkırmızı bantlı bir çift sandalet, ağırbaşlı gri bir elbiseyi bir anda hareketlendirir. Gri, salaş bir hırka da kırmızı bir pantolon ile dengeyi kurar. Mor, beyaz ve lacivert kırmızı ile uyumludur.
Bej & Turuncu
Turuncu bir kolye ve babetlerle jean şort ve bej tişört ikilisine enerji katın. Dore ve bej detaylarla da turuncu bir elbiseyi daha dikkat çekici kılın. Zeytin yeşili, kahverengi ve lacivert turuncu ile uyumludur.
Beyaz & Sarı
Beyaz elbisede sarı bir kemer ile kontrast oluşturun. Cesur bir görünüm için güneş rengi bir tişörtü beyaz şort ve bej ayakkabılarla giyin. Haki, gri ve lacivert de sarı ile uyumludur.
Turkuvaz ve mavi geçişli bir bluzu lacivert bir pantolonla giyerek lacivertin koyuluğunu azaltın. Ya da turkuazın yüksek enerjisini lacivert aksesuarlarla biraz olsun indirin. Kahverengi, beyaz ve gri de turkuaz ile uyumludur.
İyi Bir Uyku İçin Bunları Deneyin
Mevsim değişikliği nedeniyle bu aralar üstünüzde bir yorgunluk hissediyorsanız, bir hafta boyunca yarım saat önceden yatın. Faydasını göreceksiniz.
Kendi kendinize “Şimdi kalkmam lazım” deyin ve sabah zorlukla kalktığınız anı yaşadığınızı hissedin. Bu deneyim bazen o kadar yorucudur ki ne olduğunu anlamadan uykuya dalıverirsiniz.
Ayak parmaklarınızı birkaç defa yukarı aşağı gerip bırakın
Esneyin.
Ilık bir şeyler için.
Yattığınız yerde bütün vücudunuzu esnetin.
Ayağınız üşüyorsa yatarken çorap giymek işe yarar.
Sıcakladığınız için uykunuz kaçıyorsa yatmadan kısa süre önce nemlendirici sürerek kendiniz serinletebilirsiniz.
Ertesi gün çıkacağınız bir yolculuk, girişeceğiniz bir iş vs. gibi nedenlerden dolayı zihniniz sürekli faaliyet halindeyse, aklınızdan geçenleri bir kağıda yazın. Bu teknik gerçekten işe yarar.
Yavaş aralıklarla derin nefes alın, ta ki artık dayanamayıncaya kadar.Yatak odanız mümkün olduğunca tertipli olsun. Yatağa yatınca yastık, minder, battaniye vs. ile uğraşmak uykuya dalmanızı zorlaştırır.
Yatak odanız mümkün olduğunca karanlık olmalı. Dijital saatin ışığı bile uyku döngünüzü bozabilir.
Yatak odanız biraz serin olsun.
Yatmaya gitmeden bir saat önce ‘zihinsel yoğunlaşma’ gerektiren her türlü işi bırakın. Zarflara adres yazmak olabilir ama bilimsel makale okumak yok.
Akşam saat 7:00’den sonra kafeinli içeceklerden uzak durun. Kahve ve kola yok!
Sadece yürüyüş bile olsa, her gün mutlaka fiziksel egzersiz yapın.
Her İki Cins de Flörtte Sesini Alçaltıyor!
Yapılan araştırmada hem kadınların hem de erkeklerin flört ettikleri zaman bilinçsizce seslerini alçalttıkları ortaya konuldu.
Bu yöntemin, göz teması, kola dokunma gibi işaretlerin işe yaramayacağı zamanlarda, sözgelimi telefon konuşması sırasında bilhassa kullanıldığına dikkat çekiliyor.
Pennsylvania'daki Albright College psikologları tarafından yapılan araştırma kadınların birinden hoşlandıklarında daha yüksek, geleksel olarak daha dişil ses tonunda konuştukları fikrine karşı çıkıyor.
Kadın ve erkek 48 öğrenciyle yapılan deneylerde, gönüllülerden başkalarına ait fotoğraflara bakmaları daha sonra bu kişiler için sesli mesaj bırakmaları istendi.
Fotoğraftaki kişi ne kadar çekiciyse, denekler sesli mesajlarda o kadar alçak ses tonuyla konuştu.
Araştırma ekibinin başında bulunan Doktor Susan Hughes, kendisinin de aslında kadınların seslerini yükselttiklerini düşündüğünü kabul ederek, "Ancak hem erkeklerin hem de kadınların etkilendikleri kişiyle konuştukları sırada daha alçak sesle konuşup, daha fazla heyecan belirtisi gösterdiklerini ortaya koyduk" diye konuştu.
Beş yıl önce bir araştırma kariyer sahibi kadınların işyerlerinde yükselmek ve erkek çalışanlar tarafından kabul görmek amacıyla alçak ses tonu kullandıklarını ortaya koymuştu.
Mükemmel Bir Cilt İçin Bunları Yapmayın
Aşırı mimik kullanımı
Konuşurken yaptığımız mimikler, kaş göz hareketleri, ağız hareketleri, kaşları çatma, gözleri kısarak bakma gibi hareketler küçük kas büzülmelerine sebep olur ve bu büzülmeler de zaman içerisinde, kırışıklıklara, yaşlı bir görünüme yol açar.
Aşırı mimik kullanmanın önüne geçin
Mimiklerinizi kontrol etmeye çalışın. Konuşurken özellikle kaş kaldırma hareketini yaptığınızda bunu engellemeye çalışın. Ayrıca güneşten dolayı gözleri kısma ve kaşları çatma hareketini yapmamak için güneşte mutlaka gözlük kullanmaya dikkat edin. Böylece en önemli kırışıklık sebebini engellemiş olacaksınız.
Yüzüstü Uyuma Pozisyonu
Pek çoğumuz buna dikkat etmeyiz ama en önemli kırışma sebeplerinin başında, yüzüstü uyuma gelir. Bu pozisyon yüzde ve özellikle dekolte bölgesinde belirgin kırışıklıklara yol açar. Her ne kadar gece bu pozisyonu korumak zor olsa da, en azından yüzüstü uykuya dalmamaya özen gösterin. Yüzüstü yatma alışkanlığı olmayan kişilerin daha az kırışıklığı olduğu görülmektedir.
Bacak bacak üstüne atmak
Yaşlılık belirtilerinin en büyük sebebi, kan akışının yavaşlaması ve buna bağlı kan oranındaki oksijenin de azalmasıdır. Bacak bacak üstüne atmak, kan akışını engeller, böylece ciltte yağ birikimleri, elastikiyet kaybı gibi sorunlar baş göstermeye başlar. Bu nedenle çalışırken, TV izlerken bacak bacak üstüne atmamaya özen gösterin.
Şekerli tüm yiyecekler
Yüksek glisemik yüke sahip besinler, cildin daha hızlı yaşlanmasına sebep olur. Yüksek glisemik yük, ensülin seviyesini harekete geçirir, böylece glikasyon denilen kimyasal süreç hızlanır. Glikasyon, kolajendeki yaşa bağlık hasarları artırır, ayrıca serbest radikalleri özgür bırakır. Bu nedenle şekerden uzak durmak gerekir. Pasta, börek, kurabiye yani un, yağ ve şekerden üretilmiş tüm ürünlerden kaçının.
Kahve
Kahve de ensülin oranını artırır, ayrıca stres hormonlarını harekete geçirir. Her ne kadar keyif verse de, kahve yerine bitki çayları tüketmek, yaşlanmayı daha ileri yaşlara öteler.
Havuç
Her meyveyi istediğiniz kadar tüketme şansınız yoktur. Her ne kadar sağlıklı cilt için meyve ağırlıklı beslenmek gerekse de, meyvelerde de seçici davranmalıyız. Belki pek çoğumuz bilmeyiz ama havuç şeker içerir ve yüksek glisemik indeksi dolayısıyla cilt yaşlanmasını hızlandırır.
Muz
Şeker içeren meyvelerden diğeri de muzdur. Aynı havuç gibi yüksek glisemik indeksi nedeniyle cildin yaşlanmasını hız katar.
Asitli içecekler
Asitli içeceklerde sodyum benzoat (E211) adı verilen bir koruyucu madde bulunur. Yapılan araştırmalar, bu maddenin, hücrelerdeki en önemli güç istasyonları olan mitokondride DNA hasarına yol açtığını göstermiştir. Bu hasar da hızlı yaşlanmaya sebep olur. Asitli içeceklerden kaçınmak gerekir.
Margarin
Margarindeki doymuş yağ asitleri cilde ciddi zararlar verir, özellikle yağ depolanmasına çok destek verir. Bu nedenle kahvaltı masalarından margarini uzaklaştırın.
Tuz
Ve tabiî ki tuz. Her zaman uzak durulması gereken, en büyük cilt düşmanlarının başında gelir.
Güneşlenmek
Uzun yıllar güneş ışınlarına maruz kalma sonucu, deride oluşan morfolojik ve fizyolojik değişiklikler sonucu ortaya çıkan fotoyaşlanma, ciltte kuruluk ve kırışıklara neden olur. Fotoyaşlanma, UVB’nin üst deriye, UVA’nın ise alt deriye yaptığı hasarların birikimleri ile oluşur. Etkileri, güneşle olan temasın süresine, sıklığına, coğrafi duruma, kişinin deri tipine göre ortaya çıkar ve önce yüz bölgesinde, daha sonra ellerde görülür. Açık tenli kişilerde fotoyaşlanma daha erken yaşlarda başlar. Güneşten kaçarak yaşamak elbette ki imkansızdır, dolayısı ile metobalizmamızın yavaşlamasını durdurmak ve kırışıklıklarla hiç tanışmamak mümkün değildir ancak günümüzde yaşlanmayı yavaşlatmak, artık eskiye oranla çok daha kolaydır. Bazı önlemler ve desteklerle yaşlanma hızını yavaşlatmak ve yaşlanma belirtilerini hafifletmek mümkündür.
Alkol
Cildin nemini emer, nemsiz bir cilt de daha çabuk kırışır.
Sigara
Sigara tüm organlarda olduğu gibi, deride de, damarlarda daralmaya neden olup, besin ve oksijen akışını azaltır. Bu da başlı başına bir hızlı yaşlanma sebebidir. Sigara için kişilerin yüzü genelde, hemen fark edilir. Renkleri soluk ve sarıya yakındır. Peki sigara cilt yaşlanmasını hangi yönlerden tetikler? Herşeyden önce, sigara dumanı, derinin neminin azalmasına neden olur. Bir başka gözden kaçan sebep ise, sigara dumanının göze kaçmasını engellemek amacıyla, sürekli yapılan göz kısma ve yüz hareketleridir.
Düzensiz uyku
Düzensiz uyku, gerekli olan hormonların yeterince salgılanmasına engel olarak yaşlanmayı hızlandırır. Günde en az 6, ortalama 8 saat uyumak gerekir.
Makyajla uyumak
Gözenekleri tamamen tıkayan makyaj ile uyumak, gece cildin kendini tamir etmesini engeller. Gitgide daha bakımsız, mat ve yaşlı görünen bir cilt oluşur. Yağlı ve asitli olan makyaj ürünleri uzun süre ciltte kalınca kırışıklığa neden olur. Bu nedenle her gece mutlaka cilt temizlenmelidir.
Yanlış bakım ürünleri kullanmak
Cilt tipi analiz edilmeden kullanılan ürünler, ciltte ciddi hasarlara yol açar, cildin nemini tamamen yok edebilir. Bu da pullanmış, kırışmış, cansız bir cilde sebep olur.
Kötü ve yanlış beslenmek
Besinlerden gerekli olan vitaminleri almamak, cildinizin daha hızlı yaşlanmasına sebep olur. Deri, tıpkı diğer organlar gibi doğru beslenmeye gereksinim duyar. Özellikle vitamin B, cilt için çok önemlidir. C ve E vitaminleri antioksidandır. Cildi dış hasarlardan korurlar. Bu nedenle mutlaka bu vitaminleri içeren yiyeceklerden oluşan öğünler almaya gayret etmek gerekir.
Su içmemek
Cildimizin ihtiyaç duyduğu nemi, ancak yeterli su ile alabiliriz. Çok kolay ama bir o kadar da kaçınılan bu temel ihtiyacımızı, mutlaka günde en az 1.5 olacak şekilde alışkanlığa dönüştürmeliyiz.
YOK OLACAKKEN VAR OLMAK
Sanat hayatında yarım asırlık dönemi bitiren Müjdat Gezen Yok Olacakken Var Olmak’ta sanata, aşka, insana ve yaşama dair düşüncelerini okurla paylaşıyor. Yok Olacakken Var Olmak, 50. sanat yılını kutlayan büyük usta Müjdat Gezen'in felsefesidir.
Bu kitapla çıktığınız yolculukta Müjdat Gezen'in düşünceleri, duyguları, aforizmaları, hikâyeleri ve şiirleriyle farklı bir derinlik ve bakış açısı yakalayacak, onun gözünden kendinize ve yaşama bakacaksınız.
Yaşamın özüne sanatın eliyle dokunacak, felsefenin gücüyle ışık tutacaksınız.
Müjdat Gezen Sanat Merkezi Yaz Kursları
ROTAMIZ FİLİSTİN YÜKÜMÜZ İNSANİ YARDIM
GARGAT AĞACI????????????
İsrail’in son yaptığı çılgınlık gösterdi ki, bir hadis-i şerifte anlatılan günler gerçekten de çok yakın. Yunanistan’da bile halk sokaklara dökülmüş ve İsrail diplomatik temsilciliklerinin önünde tepki dalgası oluşturmuş.
Aşağıda ele alacak olduğum konuya daha önce, İsrail’in 2008 yılının son günlerinde Gazze’ye yönelik başlattığı ve deniz kenarında oynayan çocukları bile vurduğu alçak saldırıdan sonra kısmen temas etmiştim.
Ortadoğu’daki gelişmeleri yakından izleyen, başta İsrail olmak üzere bölge ülkelerine sık sık gelip giden ve bu coğrafyanın tarihsel sürecine ilişkin çok sayıda yayını bulunan tarih profesörü bir dostum geçtiğimiz günlerde bana; “Yahudiler İsrail’de en çok hangi ağacı dikiyorlar ve bunun sebebi nedir biliyor musunuz?” diye sordu.
Kendisine, özellikle tarım konusunda İsraillilerin dünyanın en önemli araştırmalarına imza attıklarını biliyorum ama bir ağaca karşı özel ilgileri olup olmadığı konusunda bilgi sahibi değilim dedim.
Verdiği cevap çok ilginç oldu. Yahudilerin İsrail’de en çok diktikleri ağacın gargat ağacı olduğunu, bunun nedeninin ise bir hadis-i şeriften kaynaklandığını söyledi. “Yahudiler hadis-i şeriflere itibar ediyorlar mı ki” dedim. Etmiyorlar ama yine de içleri rahat değil. Tedbiren de olsa yine de bu ağacı dikmekten geri kalmıyorlar dedi. Sonra Peygamber Efendimizin konuyla ilgili bir hadis-i şerifini okudu.
Tarihçi dostumun yanından ayrıldıktan sonra sözünü ettiği hadis-i şerifi kaynaklardan araştırdım. İlginçtir, hadis-i şerif daha çok kıyamet alametlerinin zikredildiği bölümlerde geçiyor. Kaynaklarda kıyamet alametleri sıralanırken, fitnenin artması, Yahudilerin Müslümanlara yönelik taşkınlık ve zulmü inanılmaz boyutlara varınca, sabır sınırı taşıp artık bu zulme bir dur demek isteyen Müslümanların kendilerini bulup cezalandırmasından çekinen Yahudilerin bulabildikleri her yere kaçıp saklanacağından söz ediliyor.
Hadis-i Şerif’te, Yahudilerin taşların ve ağaçların bile arkasına saklanacağı, buna karşın Gargat ağacından başka bütün taş ve ağaçların: "Ey Müslüman, Ey Allahın kulu, Yahudi arkamdadır, gel onu öldür" diyeceği ifade ediliyor. (Buhârî, Tecrid, IX, 73; Tirmizî, Birr, 25; Fiten, 2; et-Tâc, I, 25).
Bahsi geçen hadis-i şerif Sahih-i Müslim’de; “Öyle ki Yahudiler taşların ve ağaçların arkasına saklanacak ama ağaç ve taş dile gelerek 'Ya Müslim! Ey Allah (c.c.) kulu! Gel, bak benim arkamda Yahudi var, buraya gizlendi, benim arkamda, gel onu cezalandır. diyecek. Sadece 'gargat' ağacı bunu söylemeyecek çünkü o Yahudi ağacıdır” buyuruluyor. (Kitab-ul Fiten H. 2239).
Bu kadar yalın bir gerçeklikle ifade edilen hadis-i şerif üzerinde ayrıca bir yorumda bulunma ihtiyacı duymuyorum. Her şey gayet açık ortada…
Demek ki Yahudilerin artık haddi iyice aşmış zulmüne tanıklık etmek ağaçların ve taşların bile deyim yerindeyse canına öyle bir tak edecek ki, sabırları taşacak ve ihbarda bulunmak üzere dile gelecekler.
Hadis-i Şerif temel kaynaklarda böyle geçiyor. Birileri rahatsız olacak diye lafı eğip bükecek değiliz. Peygamber Efendimiz söylüyorsa El Hak doğrudur.
Gazze’deki aç ve açık insanlara yiyecek, hasta ve yaralılara tıbbi malzeme götüren yardım konvoyuna İsrail’in alçakça düzenlediği saldırı, İsrail’in bölgedeki geleceği açısından tam bir kırılma noktasıdır.
Sabah kahvaltı yaparken yardım konvoyuna düzenlenen saldırı konusunda anne ve babama durumu kısaca özetlerken, hayatında bir karınca incitmediğini bildiğim annemin ağzından dökülen ilk cümle; “Şu İsrail’i neden ortadan kaldırmıyorlar?” oldu. O sırada yüzüme bakışı ise, askere giderken kınalı kuzularının yüzüne son bir bakış atan annelerin bakışı gibiydi ve biz sizleri bugünler için yetiştirmedik mi der gibiydi.
O bakışlar bana, İsrail’in tüm insani değerleri alt üst eden vahşi davranış biçimlerinin artık sonuna yaklaştığını gösteriyordu. Yufka yürekli anacığım “artık yeter” dedi ise, gerisi bitmiştir.
İsrail, "Rotamız Filistin Yükümüz İnsani Yardım" kampanyası kapsamında Gazze'ye doğru seyreden ve önderliğini Türk Mavi Marmara'nın yaptığı gemilere yaptığı ve çok sayıda insanın öldümesine ve yaralanmasına neden olan operasyonla, kendi ipini kendisi kesmiştir. Vebal tamamen kendisine aittir.
Vatandaşlarımıza, tepkilerini ortaya koyarken hukuk sınırlarını ihlal etmemelerini öneriyoruz. Kimse “Ama onlar...” diye başlayan cümle ile konuşmaya başlamasın. Bu konuda ölçümüz ve hocamız onlar değil, İslam’i ve insani prensiplerdir.
Bu bağlantıya dikkat...
Türkiye’deki terörle İsrail arasındaki bağlantı da kısmen açığa çıkmıştır. İsrail’in insani yardım konvoyuna saldırıya geçmeye hazırlandığı saatlerde, Hatay'ın İskenderun ilçesinde Deniz İkmal Destek Komutanlığına teröristlerce düzenlenen ve çok sayıda şehit ve yaralı vermemize neden olan menfur saldırı, bölücü örgütün kimlerin taşeronluğun yaptığını ortaya koymuştur. Bu saldırı, Türkiye’nin içe kapanıp dış konularla ilgilenmemesine yönelik planlı bir saldırıdır. Ama amacına ulaşamayacaktır.
Allah ülkemizi ve tüm insanlığı, şer odaklarının sinsi planlarından korusun.
İnsalığın geleceği aydınlık. Az sabır ve çok gayret...
Prof. Dr. Osman ÖZSOY – Haber7http://www.osmanozsoy.com.tr/
Herkese Merhaba.. :)
Geldim evet,bi süre daha buralardayım.Aaa eylül nereye gittin diye beni merak eden,hadi ama aa aç artık blogunu diyerek beni gülümseten tüm arkadaşlara teşekkürü borç biliyorum,iyiki varsınız :)
Bugün kötü bi gün hepimiz için.İsrail dünyanın gözünün içine baka baka sivillere müdahele etti! Lütfen dua edelim hep birlikte.Ve lütfen kendimizi bi sarsalım.Bizim de suçumuz var.İsrail ürünlerini alarak biz de yardım ettik bu üzücü olaya.Ve artık lütfen lütfen lütfen en azından ürünlerini almayalım.Aaa olur mu ben coca cola dan başkasını içemem,yok yok vakkosuz olmaz ben vakko eşarp örterim,valla ondan başkasını kullanmam demeyelim olur mu? Müslüman olduğumuz için bunu yapmalıydık zaten evet ama bu olaya karşı çıkmamak inanın müslümanlığında ötesinde gerçekten insanlık suçu olur.Bir de şehitlerimiz var,o da ayrı bir üzücü olay,şehitlerimize Allah'tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum.
Oysa bugün daha farklı bi yazı yazmak gelmişti içimden..Çiçeklerimi,çileklerimi göstericektim size.Manga'yı tebrik edicektim.Yokluğumda neler yaptığımı anlatıcaktım,ama gerçekten çok üzgünüm :(
Herkese kucak olusu sevgilerimle..
ŞİP-ŞAK AMA ŞIK
İsrail ile savaş çıkarmı?
Sonunda ne yaptı etti İsrail kendini vurdu. Bir devlet hiç bu kadar sorumsuz davranabilir mi? Nedir bu yapılanlar, neyin hesabıdır?.
Aslında bunlar hep korkunun vermiş olduğu rahatsızlıklardır. İsrailde biliyor kendisinin bulunduğu toprakların ona ait olmadığını. Birgün bu hesabı verceğini o da biliyor. Bu pisikoloji ile salgırdan bir tavır içerisinde sağa sola saldırıyor. Bu emanetçilik
REÇELLİ MUFFİN
Muzlu Çikolatalı Pasta
- 4 adet yumurta
- 4 yemek kaşığı sıcak süt
- 150 gr şeker
- 1 paket vanilya
- 2 tatlı kaşığı kabartma tozu
- 100 gr un
- 100 gr nişasta
- 2,5 su bardağı süt
- 2 yemek kaşı un (tepeleme)
- 1 yemek kaşığı nişasta
- 1 paket vanilya
- 2 adet muz
- 1 paket damla çikolata
- 1 yemek kaşığı tereyağ
- 200 gr bitter çikolata
- 200 gr krema
Bilecik Bozüyük Belediyesi İtfaiye Eri Alım İlanı
HOŞGELDİN BEBEK KURABİYELERİ VE CUPCAKELERİ : EDİZ BEBEK
Ediz bebeğe ailesi ile beraber sağlıklı ,mutlu ve upuzun bir yaşam dilerim.....:)
30 Mayıs 2010 Pazar
Çekiliş Sonuçları
Listemde yer alan bütün arkadaşlarıma, beni onure ettikleri için, ayrı, ayrı teşekkür ediyorum. Keşke herbirinize hediyeler gönderebilseydim. Hepinize bol nasipli bir ömür dilerim.