30 Ekim 2008 Perşembe

Digitürke Mim

Sayın DigiTurk PR Departmanı Yetkilisi,
(tabii eğer var ise öyle bir şey :pPp )
Ticari kaygınız nedeniyle istemeden ve farkında olmadan pek çok blog yazarının kişisel özgürlüğünü elinden aldınız.
Bunun beklenen sonucu olarak, an itibariyle, pek çok blog yazarı hem ailelerinin hem de dostlarının Digiturk aboneliklerini iptal ettirmeyi düşünüyor.
Müşteri kitlenizin en üst tabakasında yer alan, sinema paketleri ve yabancı dil kanallarının izleyicilerinin aynı zamanda Türkiye’de en aktif blog kullanıcıları olduğu gözünüzden kaçmaması gereken bir gerçek.
Marka imajınızın özellikle A+ grupta yerin dibine geçtiğinin ve geçmeye devam ettiğinin bilincinde olmalısınız.


* Blogger altyapısının canlı ya da banttan yayın yapmaya imkân tanımadığı,* üçüncü parti servislerden alınan embed kodlar kullanılarak başka bir servis üzerinden sağlanan içeriğe erişim sağlanması yoluyla dağıtıldığı,* yani kendi sunucularında barındırılmadığı herkes tarafından biliniyor.* Buna rağmen Blogger.com’u engelleten güzide birimlerinizin başındakileri işten kovun bence. Bu işi bilen birilerini işe alın!(bu maddeler jazzirti~dan alınmıştır)

Eğer markanızı düşünüyorsanız, ve bu yaptıklarınızdan dolayı üzgünseniz size Sansüre Sansür hareketine ana sponsor olmayı öneririm.
Saygılarımla,

Bir Blog Yazarı
Mimin başlangıç yeri burası.Çileklimin sitede okudum bende bugün.Bu mime herkesi davet ediyorum şimdi bende.

KARNIYARIK

Eninde sonunda bir tarifle geçtim karşınıza. Resimlerim olmadığından değil; tarif yazma isteğim olmadığından. Ama ne kadar istemesemde kendimi tarif vermeyince sizlere karşı sorumlu hissediyorum. Uzun zaman önce yaptığım ama yayınlamadığım karnıyarık tarifini eklemek istedim.Aslında herkes bilir tarifi mutlaka ama benimkini ben bu defa kızartmadan fırında közleyerek yaptım. Daha hafif oldu.



MALZEMELER:

500 gr kıyma
3 domates
2 adet soğan
5 biber
3 diş sarımsak
1 kilo patlıcan
sıvıyağ
2 kaşık antep salçası (domates biber karışık)

YAPILIŞI:

Patlıcanlar alacalı soyulup karnı yarılıp tuzlu suda bekletilir. 1 saat sonra suları sıkılarak tuzlu sudan çıkarılıp kurulanıp fırın tepsisine konur. Közlenir. Bir yanda kıyma kavrulmaya başlanır azıcık sıvı yağla.Yemeklik doğranmış soğan ve sarımsak eklenir o da kavrulur. Biberlerde eklenir kavrulur. Üzerine salçada konur ve kokusu çıkana kadar o da kavrulur.Küp doğranmış domates eklenir. Suyunu bırakınca, yumuşayınca altı kapanır. Patlıcanların içi kıymalı harçla doldurulur. Üzerine kalan harcın sosu dökülür.Fırında üzeri kızarıncaya kadar pişirilir.

29 Ekim 2008 Çarşamba

Blog Dostluk Ödülleri


Bu ödülü alalı epeyce zaman oldu aslında hiç de beklemediğim bir arkadaşımdan olması daha da mutlu etti beni :) ilk zülbiye arkadaşımdan geldi ödülüm sağolsun :) Sonralardan çilekimden aldım aynı ödülü valla bana gelen ödül bu kadar :) Tam bende birilerine armağan etmek için bloguma girmek için pc başına oturmuştum ki ne yapsam etsem açmadım blogumu.Akşama doğruda bloggerın Diyarbakır bilmemnesi mahkemesi tarafından erişiminin engellendiğini öğrendim.Hepiniz gibi içimde kocaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa bir yuh çektim ilk olarak.Blogcu arkadaşların çoğu adres değiştirdi,başka yerlere taşıdı bloglarını.Yeni adreslerinden kesintisiz yayın yaparlar umarım bundan sonra :) Blogger engeli konusu henüz hala muallakta yalnız.Delil yetersizliğinden dolayı engel kaldırılmış durumda.Yeterli delil bulunduğu takdirde engele devam kararı alınıcak korkarım ki.Digitürkden nefret edenler fan club flan açılmaz yakında hiç şaşırmayın derim :)
Neyse bu konuda o kadar çok konuşldu,tartışıldı edildi burdan daha fazla konuşmak istemiyorum ve ödülümü dostlarımla paylaşma kısmına geçiyorum.Bu ödül bildiğim kadarıyla uluslar arası olan bir blog dostluk ödülü.çileklim,papatya,ayşe gelin,nino,leyya,gönül,feyza,kakaolu pasta,limonlukek,Lama,semaver hepsine de benden önce başka başka arkadaşlar ödülü takdim etmişler ama olsun diyorum :)ve kendilerine tekrardan ödülü yolluyorum.
Ayrıca da aşağıdaki listedeki arkadaşlarıma yolluyorum.Aslında sağ sütundaki bütün arkadaşlarıma yollamak isterim tek tek ama o zaman da biraz abartmış olacağımdan temsili olarak birkaç kişinin linkini veriyorum böyle uzasın gitsin bu güzel ödül diye :)
Ödülü tepine tepine kullanabilirsinizzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzz :))

CUMHURİYET BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN


NOT:Resim netten alıntıdır.
Bütün Türkiye’nin Cumhuriyet bayramını en içten dileklerimle kutlarım. İyi ki cumhuriyet ilan edilmiş. İyi ki cumhuriyet çocuğuyuz.




28 Ekim 2008 Salı

AÇILIYOOOOOO:)))


Arkadaşlar inşallah geçici bir süreç değildir ama bloggerlar.Sevinçten hepsini deneyemedim ama denediğim bütün arkadaşlarım açılıyor.Hayırlı olsun.Müjdeyi veren altın bulsun(Nuray).İnşallah sık sık görüşmek ümidi ile.

26 Ekim 2008 Pazar

TAŞINDIM

Yeni evimin adresi www.antepasi.wordpress.com.
Hepinizi beni ziyaret etmek için buraya bekliyorum.

19 Ekim 2008 Pazar

aNNePeRi 1Yaşında :)


Blogcu arkadaşlar birinci yaşlarını kutlarlarken ne hoşuma giderdi.Benim blogumda bir seneyi devirebilicek mi derdim hep.Evet blogum artık 1 yaşını doldurdu ama buruk bir şekilde.Ben bundan 1 sene önce blogumu kurduğumda yemekçi blogcu arkadaşlar çok sevdikleri bir blogcu arkadaşlarını kaybetmişlerdi

Esra 12 yıllık öğretmen bir blogcu arkadaştı.Ben ne yazık tanıyamadım kendisini.Ama bu kadar seveni,arkasından yokluğuna ağlayanı,dua edeni olduğuna göre güzel bir insanmış.Ve vefatının birinci yıldönümünde misssim ve arkadaşları güzel bir etkinlik düşünmüş.Bir öğretmenin anısını bir devlet okulunun kütüphanesini zenginleştirerek yaşatıcaz.Ayrıntıları Zerrin'in sayfasından okuyabilirsiniz. Benim kitaplığımda bu tarz kitaplar yok falan demeyin.Benim kitaplığımda da yok ama yarın sabah erkenden cağaloğluna çocuk kitapları almaya gidicem.Koli koli kitaplar göndermenizi kimse beklemiyor sizden.Herkes birer ikişer gönderse bu kütüphane ihya olur emin olun lütfen bir kitabı esirgemeyin :)



Image Hosted by ImageShack.us



Eveeeeeeeet geçelim sıradaki duyurumuza :) 2005 yılından beri hergün yazan bir blogcu arkadaşımız Hussoloji huso bir rekor denemesine girişmiş bulunmakta.Dünyanın en çok okunan blog yazısını ben yazıcam arkadaş diyerek yola çıktı bile :) Sizden de linke tıklayarak bu yazıyı okumanızı ve destek vermenizi bekliyo kendisi.


Duyurularımız da bitti hayırlısıyla :)Adettendir 1.yaş günlerinde pasta yapılırı koyulur bloga :) Bende teeeeeeeeeeeeeeeeeee yazın teras sefalarından birinde yapılmış pastalardan birinin fotoğrafını koyayım bari size :) Bunca zamandır nerdeydin,Allah'ım böyle tembellik görmedim falan filan demeyin! Malum sonynin bana attığı en büyük kazık olan fotoğraf makinem sizlere ömür.Hadi ondan geçtim hafıza kartını da kaybetmişlerdi eşim ve sony servis çalışanları.Ondan da ümidi kesmişken hafyasonu şeytan dürttü gittim bir baskın yaptım dükkana.Ne kadar çekmece dolap varsa didik didik ettim hafıza kartını buldum :) Hasılı kelam bu kadar gecikmesinin sebebi kandırılmış olmamdır :P
29 ekim benim oğluşlarımın doğum günü.Her ne kadar bu sene doğum günü yapmicam,bir pasta yapıp okuluna yollicam,dilim yerlerde sürünene kadar yoruyorum kendimi pestilim çıkıyo çocuklarda anlamıyo zaten desemdeeee,geçen akşam Yusuf sehpanın üzerinde ki mumu üfleyip,kendi dilince iyiki doğdun dedi,kendini alkışlamaya başladı benim bütün plan program değişti tabi :) Bu sene de doğum günü yapıcaz oğluşlara ama öncekiler gibi abartmicam genede.Evde zaten kocaaaa bir poşet ev süsü var.Benim her daim hazır olan iki paket rengarenk balonum var.Evi onlarla süslerim gene,pasta yaparım,yanına da bir kaç çeşit yaparım abartmadan diyorum.Sorun şu ki pastaları nasıl olsun bilmiyorum :) 3.yaşlarını kutlicaz çocukların ve bildiğiniz gibi ikizler.Hem değişik,görülmemiş hemde eğlenceli bi pasta olsun istiyorum ama kafamda oluşmuş bir fotoğraf yok henüz.Fikri olan varsa seve seve alabilirim :) Hiç bişey çıkmazsa mc queen'li arabalı marabalı bişi olcak sanırım :D Help meeeeeeeeeeeeeee :)
İkinci yardım isteğim yeni fotoğraf makinesi hususunda :) Fotoğraf makinesi alıcam ama nasıl olsun bilemiyorum.Aslında gönlümde yatan şeytanın al dediği,profesyonel bir nikon.Ama malum ben bir ikiz annesiyim.Fotoğraf makinemi sürekli yanımda taşırım(mümkün oldukça) Büyükçe bir çantam vardır ve içerisinde çocuklara birer bez,birer yedek kıyafet,ıslak mendil,ateş düşürücü,kendi ihtiyacım olabilicek malzemeler vs olur.Şimdi düşünüyorum ki istediğim gibi bir makine alırsam çocuklar biraz daha büyüyüp kendi ihtiyaçlarına kendileri yeticek zaman gelene kadar bu makinenin canına okumuş olunur.O zaman da bir daha fotoğraf makinelerine de,fotoğrafada tövbeli hale gelirim.O zaman da diyorum ki,gideyim dijital,mükemmel olmasa da vasatın üstü fotoğraflar çekebileceğim bir makine alayım beni birkaç sene idare etsin.Sonra hayallerimin fotoğraf makinesine kavuşurum.İşte o zaman da hangisini alacağımı bilmiyorum :)Benim eski makinemde dijitaldi anlata anlata yere göğe sığdıramadıkları bir makineydi ama bana nanik yaptı :) İşte sizden şimdi nolcak sorunusun cevabını istiyorum.Fotoğrafcılıktan anlayan arkadaşlar size sesleniyorum.Bi yardım edin sevaptır yafs :D

14 Ekim 2008 Salı

Blog Action Day 2008 - Yoksulluk


ibrahim Sadri - Kirmizi Araba
Yükleyen sayit

Biliyorum ki anne-baba olanlarınız varsa aranızda kalbinizde bir sızı olucak işçi süleymanın acısı.
Ve aslında ben satırlarca yazsamda şiirin yaptığı etkiyi yapmicak.Ben anne olunca öğrendim ki,insan eğer yaşamak için bir sebep sadece bir sebep arasaydı kendine evladının gözlerinin içine bakması yeterli olurdu.Bütün malınızı,sağlığınızı,canınızı,kanınızı,nefesinizi istesin de vereyim diyosunuz anne olunca.Eminim ki babalık da böyle bişey.İşten eve dönerken belki son minibüs paranızı onun sevinç çığlığına verebilirsiniz hiç düşünmeden.Yaşam artık "onun için yaşamak"olur herşeyden önce.
Düşünün ki nefesinizi söküp vereceğiniz çocuk sizden arkadaşının yediği yemekten istiyo.Ama alıp yapıcak paranız yok.Arkadaşının ayakkabılarını gösterip ağlarken,çaresiz başka masallar anlatıyosunuz.O arkadaşının ayakkabıyı eskitip,ucunu patlatıp,kenarını yırtıp bir maçta yenisini istediği zaman annesinden,annesinin size vermesi için dua ediyosunuz.Biraz mırıldanır çocuğunuz ama siz bi güzel yıkar diker yeni olmasa da yeni gibi yaparsınız ayakkabıyı.Hem bu ay daha fazla temizlenicek ev bulursanız yenisini de alırsınız evladınıza.
Ne zaman bu kadar hissiz aç gözlü insanlar olduk bilmiyorum.Ne zamandır Rabbena Hep Bana der olduk.Eskilerimizi bile vermeye korkar olduk.Malımıza,mülkümüze,paramıza hayatımızı sıkı sıkıya bağlar olduk ne zaman?Ben yoksulluk görmedim çok şükür.Ama yoksul bir aileden geliyorum.Dedem zamanının hatırı sayılır zenginlerindenmiş.Dedem ve amcamın yaptığı silahlar konuşulurmuş heryerde.Babam ben silah yapmak istemiyorum okumak istiyorum diyince evlatlıkdan reddetmiş.Yatılı okullarda kalmış hocalarının yardımıyla okumuş.Bazen anlatır arkadaşlarının aça aça minick olmuş kalemlerini çöpe atınca nasıl gidip aldığını,onlarla yazıp,okuduğunu.Daha sonra hocaları elinden tutmuş ihtiyaç olduğu zaman çağırmışlar öyle öyle okumuş mesleğini eline almış.4 tane çocuğu olmuş iki meslek yapmış.Annemle beraber canla başla çalışmışlar çocuklarını büyütmüşler,yetiştirmişler çok şükür.Zeytinin bizim evde özel bir yeri vardır.Annem,babam ve iki ablam için.O zamanlar babam zeytini bakkalın gazeteden yaptığı küçük külahlar içinde alırmış.Ablamlara da "yarım yiyin midenizi yakar"dermiş çabuk bitmesin diye.Ablamların arasında bir yaş var ikisi de çocuk o zamanlar.Korkar yarım yarım yerlermiş zeytini.Kardeşim ve ben zeytinin çeşit çeşit olduğu zamanı gördük soframızda.Ben bir anneyim şimdi ve onları daha iyi anlıyorum artık.
Babam bazı akşamlar eve geldiğinde anneme,"kızlara ikişer kat kıyafet ayır gerisini yıka,ütüle paketle öğrencilere götürücem,eski olmasın sakın"derdi.Annem kıyafetleri toplarken ablamlar ağlarlardı "daha giymedik bile biz" diye.Daha çok küçüktüm ben ve biz yeni yeni durumumuzu toparlıyoduk.Evimizin tam karşısında MEB in kız yurdu vardı.Haftada en az iki kere ordan öğrenci kızlar misafir olurlardı soframıza.Onların olmadığı zaman üniversiteli öğrenci abilere büyükce sofralar dizilirdi.Cerrahpaşa çocukda okuyan bir abiye ingiltereden eğitim için davetiye gelmişti birgün.Akşam babam eve aldı geldi abi ağlıyo "hocam bu benim hayatımın fırsatı ama bilet param yok gidemicem"diye.Annesi,babası Konya'da karşılayacak durumları yok.Ağbi ağlıyo babam ağlıyo.Ağbi evden ayrılırken babam yarın akşam gel sen bize gene dedi.Ertesi akşam abi geldiğinde yemekten sonra oturdular."gidiyosun Fahrettin al bu bilet paran sen okicaksın,bu da harçlık sana yüzümü kara çıkarma oğlum"dedi.Fahrettin abi babamın ellerine kapandı "Hem hocamsın,hem anamsın,hem babamsın"diye ağlıyo.O ağlıyo babam ağlıyo yerde oturmuş izleyen ben ağlıyorum.Benim babam imam.Kendi memur maaşından çekmiş ogün,cemaatini dolaşmış Fahrettin abi için para toplamış.O gittikten sonrada anneme bu ay biraz sıkışıcaz ona göre dedi.
Fahrettin abi şimdi büyük bir sağlık şirketleri topluluğunun kurucusu ve yöneticisi.Babamın burs verdiği diğer 3 tane öğrencisiyle birleşip sağlık şirketi oluşturdular.İstanbul'un en iyi hastanelerinden 4'ünü onlar kurdular ve yönetiyolar.Babam benim maaşım bana yetmiyo diye açgözlülük yapmadı hiç bir zaman.En kötü zamanlarda bile Allah'ın kendine verdiğinden o da başkalarına verdi.Arkadaşlarının çöpe attığı kalemlerle okuyan çocuk memur oldu.Jelatin kesti kazandığıyla esnaflardan birinin dükkanında küçük bir tezgahta kendi mallarını sattı.Daha sonra kendi dükkanını açtı,kendi konfeksiyonunu açtı vs vs.Ama hiçbir zaman "onlar malarından verdikleri zaman kendilerini zararda görürler" ayetindekilerden olmadı.Annem hiçbir zaman onlara vericeğine eve şunu al,ben bunu giymek isterim demedi.Ve babam 2,3,5,10 derken sayıları devamlı artan üniversiteli gençlere burs yetiştirebilmek için vakıf kurdu.Yüzlerce burs verdiği öğrencileri var.Ve yüzlerce okumuş mesleğini eline almış,Türkiye'nin bir çok şehrinde görev yapan öğrencileri var.Babam hala onlarla konuşurken,gelen mektupları okurken ağlar.Öğrencilerinin babama hocam diyişlerini gördükçe babamın sevgisi kalbime,yere göğe sığmıyo.Böyle bir adama layık olamadığımı düşünürüm hatta.Babamın çeyreği olmak isterim hep.
Ben de şimdi elimden geldiğince yardımcı oluyorum çevreme.Birilerine el uzatmak için açlıktan ölüyo vaziyetine gelmeleri gerekmediğini biliyorum.Hayat şartlarının dengesizliğini,canı çıkana kadar çalışıp eve bir kuru ekmek götürenin yanında,onun yarısı kadar yorulmayıp cebinde iki tane o işçiyi çıkarıcak parası olanın aynı yollarda yürüdüğünü biliyorum.Önce ailemden sonra komşumdan meshul olduğumu biliyorum.Bana verilenin mutlaka paylaşılıcak miktarı olduğunu biliyorum.İstiyorum ki ben babama-anneme nasıl hayransam,nasıl onun yarısı olabilsem diyosam benim çocuklarımda beni böyle görsün.Çocuğumun "öyle pintidir ki çöpünü vermez kimseye lanet olasıca" diye hatırladığı,utandığı bir anne olmaktan korkuyorum.Ben nasıl çocuklarıma yetiyosam başka annelerde yetsin istiyorum.
Hiç bişey yapamıyomusunuz.Evde bir kumbara yapın kendinize.Bozuk para kumbarası.Marketten,pastaneden,ordan burdan cebinizde şangır şangır öten bozuk paraları atın kumbaranıza.1 milyon,500bin gözünüze çok geliyosa 100liraları atın.Bir süre belirleyin ve bir amaç.Mesela 6 aylık bir süre biçin.6 ay sonra burdan çıkan parayla bir çocuğa kazak alınıcak diyin.Veya mahallenizdeki ihtiyacı olan bir eve erzak.Bunu da mı yapamadınız.Çantanızda çikolata,şeker gibi bişey taşıyın.Ama mutlaka taşıyın.Sizin küçümsediğiniz çikolatanın parasını çocuğunun eksiğini almak için kenara koyan biriktiren evler var.O evlerin çocuklarına verin çantanızda ki çikolatayı,şekeri.Ve ne olur unutmayın,birinin ihtiyaçlı olması açlıktan ölüyo olması demek değil.
Bu sene blog hareket günü konusu yoksulluktu.Tüm dünyada blogcular bugün kendilerince yoksulluk adına bişeyler yapıcaklar.Kimisi yazı yazıcak benim gibi,kimisi ingilizce olan canlı yayında yoksulluk adına kelamlar edicek,kimisi çizicek,kimisi reklam gelirini bağışlicak.Herkes elinden geleni yapıcak kısacası.Siz de umarım bu yazıyı okuduktan sonra en azından düşünürsünüz.Daha sonra harekete geçerseniz de ne mutlu size,bize tüm insanlığa :)


12 Ekim 2008 Pazar

9-12 ay bebeklerin gelişimi

MOTOR GELİŞİMİ

¨ Yerde uzun süreli oturabilir,

¨ Yatar konumdan oturur pozisyona geçebilir,

¨ Emekler ya da kalças
ı üzerinde kendini sürükleyerek ilerler,

¨ Koltuk gibi bir desteğe tutunarak ayağa kalkıp tekrar oturabilir,

¨ Emekleyerek merdivenlerden yukar
ı çıkabilir,

¨ Tek başına desteksiz yürüyebilir,

ALGISAL GELİŞİMİ

¨ Oyuncaklarını bilerek düşürür ve yere düşüşlerini izler,

¨ Çevresinde ilgisini çeken şeyleri işaret parmağıyla gösterir ve ister,

¨ 6m’den veya daha uzaktan kendisine do
ğru gelen tanıdığı kişileri ayırt edebilir,

¨ Her iki elini serbestçe kullanabilir,

¨ Üç parmak kavray
ışıyla her iki elinde küpler tutabilir,

¨ Kendi ismini bilir ve seslenildiğinde doğru yöne döner,

¨ Günlük konu
şmalarda kullanılan çeşitli sözcükleri anladığını belli eder,

¨ Kendisinden istenilen bazı nesneleri yetişkine verebilir. Örn. top,ayakkabı,kaşık vb.

DİL GELİŞİMİ

¨ Seslerin sayı ve çeşitlerinde gelişme görülür,

¨ Gerçek sözcüklerin yerine semboller geliştirerek onları kullanır. Örn. su için du , araba için düt, tren için çuf çuf gibi,

SOSYAL GELİŞİMİ

¨ Kendi kaşığını tutabilir ama henüz kullanamaz,

¨ Giyinirken kolunu ve bacağını uzatarak giydirene yardımcı olur,

¨ Kendisine gösterildi
ğinde küplerini kutunun içine koyup çıkarabilir,

¨ Tanıdığı yetişkinin kendisini görebileceği ve duyabileceği bir yerde bulunmaktan hoşlanır,

¨ Tanıdıklarına sevgi göstererek yaklaşır,

¨ ‘Güle güle’ anlamında el sallayabilir

BİLİŞSEL GELİŞİMİ

¨ Yeni araçlar keşfeder,

¨ Kendi kendine yemek yeme denemelerine girişir,

¨ Tekrarlanan hareketlerde de
ğişiklikler yapmaya başlar,

¨ Deneme yanılma yollarını basit olarak kullanabilir.

Yazının Kaynağı Fatma Eren

6-9 ay bebeklerin gelişimi

MOTOR GELİŞİMİ

¨ Desteksiz olarak 10-15dak oturabilir,

¨ Dengesini yitirmeden yerde duran oyuncağını almak için öne doğru eğilebilir,

¨ Yerde yuvarlanarak bedenini bir yandan diğer yana döndürerek ya da kıvrıla kıvrıla ilerler,

¨ Emeklemeye çalışır,

¨ Desteği tutarak ayağa kalkabilir ancak tekrar yere oturamaz, geriye doğru düşüp yere çarpar,

ALGISAL GELİŞİM

¨ İnsanlara, nesnelere ve çevresinde olup bitenlere görsel açıdan büyük ilgi duyar,

¨ İşaret parmağını kullanarak daha uzaktaki nesneleri gösterebilir,

¨ Oyuncağını durduğu yerden alır ama kendi istemiyle yere koyamaz,

¨ Bir bölümü gizlenmiş oyuncağını bulabilr,

DİL GELİŞİMİ

¨ İlgi çekmek için bağırır,

¨ ‘Hayır’ ve ‘güle güle’ sözlerini anlar,

¨ Oyunumsu sesler ç
ıkararak yetişkinleri taklit edebilir,

¨ Tek heceli sözcükleri sıkça kullanır

¨ Müzik oyunlar
ı oynayabilir; basit hayvan seslerini taklit eder. Örn. ‘möö’, ‘miyav’, ‘havv’ gibi,

¨ ‘Baba’, ‘dede’ gibi heceleri birleştirebilir,

SOSYAL GELİŞİMİ

¨ Yabancılarla tanıdık kişiler arasında belirgin bir biçimde ayrım yapar, ¨ Kızdığında ya da herhangi bir şeye karşı koyduğunda bu durumdan hoşnutsuzluğunubelirten sesler çıkartır,

¨ Çıngırağını sallayarak veya masaya vurarak zil çalma eylemini taklit eder,

BİLİŞSEL GELİŞİMİ

¨ Nesnenin sürekliliğini anlar,

¨ Saklanmış olan nesneleri aramaya başlar

¨
İlk kez tümüyle zekalı davranışlar gösterir,

¨ Amaçlı eyleme geçer; engeli kaldırmak ya da yolunu değiştirmek gibi.

Yazının Kaynağı Fatma Eren

3-6 ay bebeklerin gelişimi

MOTOR GELİŞİM

¨ Sırtüstü konumdayken ayaklarına bakmak için başını kaldırabilir,

¨ Destekle oturur ve çevresine bakmak için başını bir yandan öbür yana çevirebilir,

¨ Bacaklarını birbiri ardına hareket ettirerek güçlü tekmeler atabilir,

¨ Yüzükoyun durumda sırtüstü konuma; sırtüstü konumdan yüzükoyun duruma geçebilir,

¨ Sert bir zeminde ayakta tutulduğunda ağırlığını ayaklarına verip etkin bir biçimde aşağı yukarı zıplar,

ALGISAL GELİŞİM

¨ Gözler birlikte hareket eder,

¨ 15-30 cm yakınlığındaki nesnelere dikkatle bakar ve aynı anda onları tutabilmek için ellerini uzatır,

¨ 3m uzaklıktaki topların yuvarlanışını izler,

¨ Oyuncağını bir elinden diğerine geçirebilir,

¨ Avuçlarıyla kavrarken bütün elini kullanır,

¨ Anlamlı bir ilgi ve dikkatle yetişkinin odada yaptıklarını izler

¨ Hangi sesin kime ait olduğunu bulabilir,

DİL GELİŞİMİ

¨ Şarkımsı ya da tek ve iki heceli ifadelerle hoş ve uyumlu sesler çıkarır,

¨ Kendi kendine neşe çığlıkları atar,

¨ ‘Ba da’, ‘ba ga’ gibi iki sesli sözcükleri ayırt eder,

SOSYAL GELİŞİM

¨ Bu dönemde eline aldığı her şeyi ağzına götürür,

¨ Kendisine çıngırak verildiğinde hemen elini uzatır ve ses çıkarması için anlamlı birbiçimde sallamaya başlar,

¨ Yabancılara yakın davranır ama zaman zaman özellikle annesi yanında olmadığında hafif bir utangaçlık ve endişe gösterebilir.

Yazının Kaynağı Fatma Eren

0-3 ay bebeklerin gelişimi

MOTOR GELİŞİMİ

¨ Yeni doğan bebek karnından tutularak havada tutulduğunda başı öne düşer,

¨ Beşikten kaldırıldığında baş desteklenmezse gevşek kalır ve düşer,

¨ Yüzükoyun b
ırakıldığında başını sağa ya da sola çevirebilir,

¨ Kol ve bacaklarında ani hareketler ve duruş değişiklikleri gösterir,

¨ Oturur konuma geçirilmeye çal
ışıldığında başı belirgin bir biçimde geride kalır,

¨ Avuçlarında ve elinin tamamında yakalama refleksleri görülür,

¨ 1.ay
ında çenesini yerden ve yataktan kaldırabilir,

¨ 2.ayında yakınındaki nesnelere uzanır,

¨ Kollarını simetrik olarak sallayabilir,

¨ Başı çok az geride kalır ya da hiç kalmaz,

¨ Yüzükoyun konumda önkollarından destek alarak başını ve üst göğsünü iyice yukarı kaldırabilir,

ALGISAL GELİŞİMİ

¨ Yeni doğan bebek görme alanı içindeki parlak cisimleri fark edebilir,

¨ Yeni doğan bebek anne sesini diğer seslerden ayırt edebilir,

¨ Yeni do
ğan bebek sese tepki verir ve başını sesin geldiği yöne çevirebilir,

¨ Yeni doğan bebek dört basit tadı(tatlı, ekşi, acı, tuzlu) algılayabilir,

¨ 1-2 haftal
ık bebek annesinin ten kokusunu diğer kokulardan ayırabilir,

¨ 3.haftadan itibaren meme emerken annesinin yüzünü incelemeye başlar,

¨ 2.ay
ında annesinin yüzünü diğer yüzlerden ayırabilir,

¨ Yavaş hareket eden bir nesneyi takip eder,

¨ 2.ay
ın sonunda sadece annesinin memesini emer,

¨ 3.ayında objenin nerede olduğu ile değil ne olduğu ile ilgilenir,

¨ Çevresine bakabilmek için ba
şını amaçlı olarak çevirir,

¨ Yüzü önünde kendi elleri ve parmaklarıyla oynar,

¨ Kendisiyle konu
şulduğunda bazen de yalnızken zevkle kendi kendine sesler çıkarır,

¨ Sesin kaynağını aramak için başını sağa sola hareket ettirebilir,

DİL GELİŞİMİ

¨ Yeni doğan bebek ağlarken, kısa ve derin soluklar alırken konuşmanın temelini oluşturur,

¨ Ağlama sırasında seslerin çıkarılması için gerekli çene ve dil hareketlerini tekrarlayarak ses ve solunum düzenleme becerisi kazanır,

¨ 2.ayın sonundan itibaren daha az ağlamaya başlar,

¨ Rahat ve hoşnut durumlarında kumru gibi sesler çıkarır,

SOSYAL GELİŞİMİ

¨ Yeni doğan bebeğin yüz ifadesi belirsiz ve anlamsızdır,

¨ 5-6 haftalıkken sosyal gülümseme ve tepki biçimindeki sesli ifadeleri gelişir,

¨ 3. aya doğru tanıdık durumlara tepki vermeye başlar. Yemek, banyo, vb. gibi faaliyetlere ilişkin hazırlıkları fark eder ve tepki verir.

Yazını Kaynağı Fatma Eren

11 Ekim 2008 Cumartesi

Oyuncak Müzesi

Geçenlerde Kuzenlerle birlikte bu harika mekana yani Sunay Akın'ın kurmuş olduğu mekana gittik.Sunay Akın gerçekten harika bir projeye imzasını atmış.Fikir, consept süper.Tarih içinde geçtiğimiz son 100 yılda Almanya ağırlıklı olmak üzere pek çok ülkede üretilmiş oyuncakları müzesinde yani kendisine ait olan ata yadigarı bu köşkte sergiliyor.Çocukluğumuzda oynadığımız oyuncakları tekrardan görüp hatırlamak bizi hem hüzünlendirdi hemde geçmişe götürüp neşelendirdi.Herkese tavsiye ederim oyuncak müzesini mutlaka ziyaret edin.Bu arada keşke böyle bir köşkte yaşasam böyle bir evim olsa demeden de edemedim.Mekan,bahçe herşey çok güzeldi.Ayrıca teo dedeyi ve yaptığı ahşap oyuncaklarıda çok sevdik.Teşekkürler Sunay Akın....













9 Ekim 2008 Perşembe

el yapımı pullu şakira kemeri


el yapımı pullu şakira kemeri

şişle dantel modelleri



şişle dantel modelleri

yuvarlak dantel sehpa örtüsü modelleri



yuvarlak dantel sehpa örtüsü modelleri

2009 yeni dantel örnekleri modelleri




2009 yeni dantel örnekleri modelleri

sarı laleli dantel sehpa örtüsü modeli


sarı laleli dantel sehpa örtüsü modeli

Motifli güler erkan dantel mutfak takımı modeli


Motifli güler erkan dantel mutfak takımı modeli

Gelincikten sehpa örtüsü modeli


Gelincikten sehpa örtüsü modeli

askılı kolay kazak ve örgü panço modeli




askılı kolay kazak ve örgü panço modeli

7 Ekim 2008 Salı

Köz Kırmızı Biber Salatası

Artık biliyosunuz ki fotoğraf makinem yok :) Alıcam ama ne zaman belli değil çünkü beni onikiden vuran bir fotoğraf makinesi de yok henüz :)) Cep telefonuyla çekilmiş bir fotoğraf kendisi görüntüden de anlayacağınız gibi :) Netliği iyi olmasada hazır çekmişiz salatayı tarifini ekliyeyim bari dedim :) İlerde birgün değiştiririm fotoğrafı nasılsa :)Ben aslında pek sevmem kırmızı biberi(açıkcası biberin hiçbir rengini hiçbir halini sevmem :D ) Gördüğünüz gibi benim için daha çok yenilebilir bir hal alsın diye kornişon turşuyu bastım salataya :))) Tarif çok kolay yazın kırmızı biber közleyip atanınız varsa dondurucuya hele de ohooo 2-3 dklık iş :))
Malzemeler:
1 kg kırmızı biber
150 gr kornişon turşu
1 büyük kutu mısır konservesi
2 adet havuç(ben kullanmadım)
zeytinyağı,tuz,limon
Hazırlanışı:
Biberleri fırında veya ocakta közlüyoruz.Biberler ılınınca kabuklarını soyuyoruz.Havuç olmadığı için ede ben kullanmadım ama siz kullanmak isterseniz havuçları soyup julyen doğrayın.(kibrit çöpünden biraz daha kısa ve biraz daha kalın)Közleyip soyduğumuz biderleri de kalın jülyen şeklinde doğruyoruz.Kornişonu da halkalar halinde doğruyoruz.Salata kasesine mısırında suyunu süzdükten sonra hepsini döküyoruz.En son yağ,limon ve tuzunu da atıp bir iki harmanladıktan sonra servis yapıyoruz.