24 Kasım 2009 Salı

Kutu Kutu pense...

Herkese merhaba! Herşeyden önce bütün öğretmenlerin, "Öğretmenler Günü"nü kutluyorum. Umarım daha refah, mesleki olarak olanaklarının daha fazla olduğu, mutlu günler geçirirler. Ülkemizdeki sıkıntılarla boğuşan tüm öğretmenlere saygılarımla "günlerini" kutluyorum.



Gelelim yazımızın konusuna; kutulara... Bu kutular annemden, çeşitli zamanlarda kapladığı kutular. Hepsi ayakkabı kutusu, bir tanesi hariç, zaten o da belli sanırım. Annem yaptığı işlerden artan kumaşları böyle değerlendirdi. Bu kutulara malzemelerini koyuyor. Bir kütüphanesi var, kutuları o kütüphaneye koyuyor. Pek derli toplu, pek şirin gözüküyor.



Bu resimde gördüğünüz kutular ipekli bir kumaşla kaplanmış. Bu kumaştan teyzoşumla birlikte kuzenimin evine yastıklar diktiler. Aynı renk kumaşın, üç farklı deseninden diktikleri yastıklardan bu kumaşlar artmış. Bizimki hemen kutuları elyafla birlikte kaplamış. Ben bu kutulardan kuzene de verin, yastıklarla uyum olur dedim ama verdiler mi bilmiyorum.



Bu kutularda da pazardan alınan, yukarıdakine benzer ipekli bir kumaş söz konusu. Kutuyu kapladıktan sonra kenarlara "sutaşı" yapıştırmış annem. Bunlarda süsleme de var. Bir tanesinde hazır deri bir çiçek, diğerinde kürk bir pon pon.



Bu kutu da yastık dikiminden arta kalan kumaşlardan. Kumaş az kaldığı için bir tane kutu kaplayabilmiş. Süsleme için püskül kullanmış. Kenarlarda yine sutaşı var.



İşte bu kutu aslında en orjinal olanı. Annem bu kutuyu doğal iplikle örmüş. Hem kutuyu, hem de kapağını. Süslemek için küçük kağıt çiçekler ve kurdeleleri kullanmış.

Bunlar da bizden kutu kaplama manzaraları.

Bu aralar yazılarımın araları açıldı. Farkettim ve toparladım kendimi. İşlerimi de hızlandırdım. Yani en kısa zamanda görüşmek dileğiyle. Sevgiler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder