30 Nisan 2010 Cuma

Dekoratif Örgü




Ev,dekoratif,örgü,Dekoratif,Örgüler

Dekoratif Örgüler

Dekoratif Örgü




Ev,dekoratif,örgü,Dekoratif,Örgüler

Dekoratif Örgüler

Dekoratif Örgü




Ev,dekoratif,örgü,Dekoratif,Örgüler

Dekoratif Örgüler

Dekoratif Örgü




Ev,dekoratif,örgü,Dekoratif,Örgüler

Dekoratif Örgüler

Dekoratif Örgü




Ev,dekoratif,örgü,Dekoratif,Örgüler

Dekoratif Örgüler

Dekoratif Örgü




Ev,dekoratif,örgü,Dekoratif,Örgüler

Dekoratif Örgüler

Dekoratif Örgü




Ev,dekoratif,örgü,Dekoratif,Örgüler

Dekoratif Örgüler

Dekoratif Örgü




Ev,dekoratif,örgü,Dekoratif,Örgüler

Dekoratif Örgüler

Dekoratif Örgüler








Ev,dekoratif,örgü,Dekoratif,Örgüler

Dekoratif Örgüler

RUGELACH KURABİYE



Merhabalar , bu gün çok lezzetli bir kurabiye tarifini sizlerle paylaşmak istiyorum.Geleneksel bir yahudi kurabiyesi olan rugelach genellikle kutladıkları Hanukah bayramlarında mutlaka masadaki yerini alır.

Yapımı pratik olmasına karşılık inanılmaz lezzetli ve ağızda dağılan bir dokusu vardır, içini istediğiniz malzemelerle doldurup kendi damak tadınıza görede uygulayabilirsiniz

Hepinize iyi hafta sonları dilerim belki tarifimi dener hafta sonunuzu bir kat daha lezzetlendirirsiniz..afiyet olsun :)

Un 3sb ( 420gr)
Toz Şeker ¼ sb (50 g)
Tereyağı 270 gr
Yumurta sarısı 3 tane
Yoğurt 1 sb (245 gr)

İçi: sürmek için reçel ve serpmek içintarçın, ceviz, kuş üzümü,çikolata( isteğinize bağlı olarak hepsini kullanabilir yada birkaçını seçebilirsini.Arzu ettiğiniz miktara göre ayarlayabilirsiniz)

180 C 30dk

-un ve şekeri karıştırıp küçük küçük kestiğiniz tereyağını ekleyin ve ekmek kırıntısı gibi olana dek karıştırın

-ortasını hafifçe açıp yumurta sarılarını ve yoğurdu çırpıp içine ekleyin ve yoğurun ve 2 yada 3 parçaya bölüp plastik folyoya sarın dolapta 1 saat bekletin

-Her parçayı 30 cm genişliğinde açın reçel sürüp isteğinize göre hazırladığınız içi serpip 12 yada 14 üçgen olarak kesip rulo şeklinde kıvırın

-tepsiye dizip üzerine 1 yumurta sürün ve toz şekeri serpip önceden ısıtılmış fırınınıza verin.



Yarın Kadıköy'den Bir Rıza Efendi Geçecek


Yarın benim için tek takım var: Rıza Efendi'nin takımı... Kaderin cilvesi mi dersiniz, ilahi adalete mi bağlarsınız ama lebi-deryaSuadiye Apartmanları sakinlerinin basireti geldi 2 ekmek 1 süt almaya gönderdikleri Rıza Efendi'ye bağlandı.

Bu haftasonu 8 maç oynanacak, yine maç öncesi sonrası ortalık toz duman olacak. Birileri diğerlerine sataşacak, başkaları öbürlerine Bizans diyecek, şike söylentilerinin ardı arkası kesilmeyecek. Bütün o toz dumanın altında birisi sessizce hani hep o kapıcı dairelerini koydugumuz yeraltından, zengin apartmanları ile çevrelenmiş Kadıköy Stadı'na çıkacak. Karşısında o sevmeyen, büyük olasılıkla küçük gören binlerce taraftar olacak. Olsun diyecek, başkalarının sözlerine kulak assaydım ben bu işi 14'ünde bırakırdım diye kendi kendine düşünecek. Çocuklara son talimatları verdikten sonra, rakibinin patronunun elini sıkacak -eski hocasının- ve yerine oturacak. Maç sırasında kah üzülecek, kah hayıflanacak, kah sevinecek. Bazen kenarda takımını izlerken, hayallere dalacak, kendi gençliğini düşünecek. Taşla dolu fulya stadını, kömür karşılığı yapılan hazırlık maçlarını, ilk profesyonel takıma çıktığı gün hissettiklerini, sonra ilk sözleşmesini imzalarken Başkanı'nın gözlerinin içine bakamayışını hatırlayacak. Sonra bir pozisyon kaçacak, hayallerden uyanacak, oyuncusuna kızacak ama kıracak kadar değil, tam ayarında... Maçın temposu düştükçe, kimbilir belki yine düşüncelere dalacak bizim kapıcı çocuğu. Çocukluğu aklına gelecek,  Sivastan İstanbul'a taşan çocukluğu, hep çalışmak zorunda olması, babasına yardım etmediği zamanlarda hınzırca top oynaması. Topa değdikçe, hayata da dokunması ve sonra altyapıya girişiyle beraber taş sahalarda bitmeyen idmanlar, Serpil Hamdi Hocası'ndan ilk dersler, sonra sırasıyla Milic, Stankovic ve Milne... Once yavastan A takıma girmek, sonra takımın vazgeçilmezi olmak ve en sonunda da bütün o okumus havalı çocukların kaptanı olmak: yakışıklı Ali'nin, asi Metin'in ve çapkın Feyyaz'ın ve nice diğerlerinin... Sürekli büyümek ama büyürken de "Rıza Efendiliği" bırakmamak, sahada da saha dışında da ona  bu imkanları sunanlar için hafif bir mahçubiyetle elinden geleni ardına koymamak. Önce asker postalının, sonra serbest piyasaların ezip geçtiği değer dünyamızdan kalan değerlere sıkıca sarılmıştı Rıza Efendi: aslında çalışarak -çok da yetenekli olmasanız da- bir yerlere gelebilmenin, rüşvet ve üç kağıda gerek kalmadan adam gibi kalıp da başarılı olunabileceğinin yegane kanıtıydı  Dönemin 12 Eylül'e en geniş tabanlı meydan okuması olan Beşiktaş 82-92 takımının da simgesiydi Rıza Efendi. Televizyonlardan da "serbest piyasa" pompalandıkça, Beşiktaş kendi öz kaynaklarına döndü, "serbest ithalat" dendikçe yerli oyunculara daha fazla ağırlık verildi. "Benim memurum yolunu bilir" diyenlere inat "şerefli ikincilikler" ile yetinmeyi bildi koca bir camia yıllar boyunca. İşte Rıza da, tıpkı takım arkadaşları gibi böyle bir ortamda takımının kaptanı oldu. Başka bir dünyası yoktu, burada büyümüş, burada kaptan olmuş, burada kupayı kaldırmıştı. İşte kadıköy taraflarında, 2 ekmek 1 süt almaya gönderilen Rıza Efendi, bizim oralarda zaten hep kapıcı çocuğu idi, onu bu yüzden sevmiştik. İçimizden gelen, bizim gibi olan, sokakta top oynayan bir kuşağın son temsilcisiydi. İnsanların fakirlikten değil, çalışmamaktan utandığı, emeğe değer veren bir kuşağın son temsilcisi. Kadıköy'e o pankartı aşan ve büyük olasılıkla Özal döneminin bütün nimetlerinden fazlasıyla faydalanmış bir güruhun asla anlayamacağı, hatta dalga geçeceği bir kuşağın son üyesi... 

Yarın akşam Kadıköy'den Rıza Efendi geçecek. Kendisiyle dalga geçenlere efendiliği ile ders vererek hem de... 

Butik Şeker Hamurlu Pasta Kursu - Ankara


Kısa bir aradan sonra tekrar buradayım : ) Bu tatilde Dubaideydim. O yüzden de güncelleyemedim.
Dubaide pastacılık vs. ile ilgili özel bir durum olmadığı için maalesef yazımı rengarenk pasta fotolarıyla süsleyemeyeceğim. Ama tam dönüş esnasında Amerikanın meşhur cupcakecisi magnolia bakery' in bir şubesinin Dubaide açıldığını öğrendim. Arkadaşım hemen mail atmış bana ama uçağımız kalkmak üzereydi o esnada : )) Gidecek olanlar ve pastacılığa meraklı olanlar uğrayabilir.  Aşağıya Magnolia Bakery'nin yoğun lezzetli cupcakelerini koydum .

Benim Dubai gezimde aktaracağım şeyler güneş, alışveriş, mimari görseller etrafında döneceği için bahsetmeye gerek duymuyorum.
Hemen diğer bir habere geçiyorum Pastacılık kursu detaylarımıza.
Biliyorsunuz Ankara da pastacılık kursu , kurabiye, cupcake ve ayrıca çikolata eğitimleri vermekteyim. Boş hafta sonlarında kursu düzenliyorum. Gerçeketende her boş hafta sonum kurs ile dolu durumda .
Mayıs ayı içinde butik çikolata tasarımı ve ayrıca Temel kremalı ve şeker hamurlu pastacılık kursumuz gerçekleşecek. Yine 19 mayıs haftasında da ailece ufak bir tatil planlıyoruz. Zaten diğer hafta sonlarımda siparişlerimle dolu olduğu için mayıs ayı içinde programım tamamen dolu
Haziran ayı içerisinde ise belli bir tarih ile olacak kursumuz. Katılımcı sayısı 4 kişi ile sınırlıdır.

                                     
                                
                                        Temel Şeker Hamurlu Butik Pasta Yapım Kursu
 
  • Pastacılıkta kullanılan ekipmanların tanıtımı
  • Kaplamaya uygun nemli kek yapımı ( farklı 3 tarif ile birlikte)
  • Pasta kremasının yapımı
  • Kekin katlandırılması, yapılan krema ve iç malzeme konularak pastanın oluşturulması
  • Ganaş krema yapımı
  • Butik tasarımdaki püf noktalar ve malzeme temini
  • Şeker hamuru yapımı
  • Şeker hamurunun renklendirilmesi ve kaplamaya uygun hale getirilmesi
  • Pastanın yapılan şeker hamuru ile kaplanması
  • Basit süsleme teknikleri ( cımbızlama-örgü-kurdela vs. ) ile pastamızın süslenmesi
Kurs süresi 7-8 saat

Kurs tarihi 5 haziran 2010-Cumartesi
Katılımcı sayısı sınırlıdır.

İletişim için  Funda Türker
mail:       pastasehri@hotmail.com
telefon:   05052255065

İşte Cameolarımın Taç- Broş Halleri


Dün ortalığa yaydım ne var ne yok başladım taçlar için uğraşmaya. Aslında broş olarak ta şık olacağını düşündüğüm için sadece bir tanesini taca silikonla yapıştırdım. Diğerlerini pasajıma direkt ekledim. Talep olursa taç yada broş olarak hazırlamak üzere. Satamazsam da ben takarım be yaaaaa... :))

Bunda parlak taşları aşağıya doğru sarkıtmıştım.

Bunda da parlak taşları direkt olarak cameonun etrafına yapıştırdım.

Bu beyaz cameoyu da beyaz tüyle ve iki kat kırmızı kurdeleyle hazırladım.
Bunun altına bir kat beyaz tüy ve beyazın bir ton kırığı tüylü kurdele ile tek kat kırmızı kurdele ve parlak taşlar kullandım. Bu beyaz-kırmızı taçlar lohusa tacı için harika bence...
Bunda krem tüylü kurdele, parlak taş ve somon rengi küçük cameo taş kullandım.
Sonuncusu da kahve tonlu cameo.. Bunda da altın, sarı, kahve ve turuncu tonlarını çalıştım.

Epey bi de elimi yaktım sıcak silikon kullanırken :)) O güzel yorumlarınızı bekliyorum.
Eğer bunlardan birine sahip olmak istiyorsanız
Pasajıma
ya da
yorgunbahar@gmail.com
adresine mail atarak bana ulaşabilirsiniz. Tanesini kargo hariç 8 tl'den satmayı düşünüyorum (Taç ya da broş iğnesi dahil)
Hava dün günlük güneşlikti. O yüzden balkonda aydınlık aydınlık çektim fotoğrafları.

YORUMLARINIZI MUTLAKA BEKLİYORUMMMMMM :))

Babet Modelleri

ImageHost.org

Bahar geldiğinde ayağınızdan hiç çıkartmak istemediğiniz ve size yokmuş hissi veren en iyi dostunuz nedir?Evet babetler..Yüzlerce çeşitte,renkte,aksesuarla mükemmel duruşlara sahip oluyorlar.Bahar da en çok aradığımız iki ayakkabı modellerimizden bir tanesi.Sandaletler ise yakında.Bu güzel babetlerden hangisi veya hangileri sizin kalbinizi çaldı?
*Yeni babet aldım.Derisi biraz sertmiş galiba.Şuanda mahvolmuş durumdayım:(
pic.glamour

YAŞASIN ÖSS.......


ARKADAŞLAR TAM SEKİZ SENE SONRA, DERSLE HİÇ ALAKAM OLMADAN ÖSS YE GİRDİM VE BARAŞI GEÇMİŞİM.GÖZLERİME İNANAMADIM.ÇÜNKÜ DERSİN D'Sİ YOK BENDE.ÇOCUKTU, EVDİ, İŞTİ UĞRAŞIP DURUYORUM.ENSON SEKİZ SENE ÖNCE DERSANEYE GİDİP SINAVA GİRMİŞTİM VE BİR PUANLA KONYA SELÇUK EL SANATLARI ÖĞRETMENLİĞİNİ KAÇIRMIŞTIM....BU SENE ANNEM GAZ VERDİ BENDE ÖYLESİNE GİRDİM.AYY ÇOK MUTLU OLDUM YAA..BAKALIM İKİNCİ NE OLACAK...

29 Nisan 2010 Perşembe

Bayan Süveter-Sweater For Women































Herkese  hayırlı -huzurlu-bol bereketli cumalar dilerim.Bloğa hakim olan lila renklerden biraz bıktım sanki.Elimde devamı var çünkü.Araya renk almak babından süveterimi yayınladım arşivden çıkarıp.

Pique Çekmek

Mourinho şuymuş buymuş tartışmalarını bir kenara bırakırsak, paylaşmadan edilmeyecek bir görüntü, maçın en estetik anı... Birçok golcünün aklının ucundan bile geçmeyecek spektaküler bir hareket ile tereyağından kıl çeken defans oyuncusu Gerard Pique.

Pastel,Nude Tonlarında Kombinler

ImageHost.org

Forever 21'in lookbook'una davetlisiniz.Pastel,pudra tonlarının ağırlıklı olduklarını hissedebilirsiniz.Floral elbiseler ise benim geçen sezondan beri favorim bir çok modelinden edinmiş bulunuyorum.
İlham alıp yeni kombinler yaratmanız dileğiyle..

ImageHost.org
ImageHost.org
ImageHost.org
ImageHost.org
ImageHost.org
ImageHost.org
ImageHost.org

Giovanna,Emmanuelle,Ece Sükan

ImageHost.org
Giovanna Battaglia-L'Uomo Vogue'nün moda editörü
ImageHost.org
Emanuelle Alt-Vogue Fransa Moda direktörü
ImageHost.org
Ece Sükan- Vogue Türkiye Moda editörü

*3 önemli bayan.Vogue için çeşitli projelerde yer aldılar.Ünlü sokak fotoğrafçılarının sitelerinde boy gösteriyorlar.Ece sükan yeni yer alıyor olsa da adından bolca söz ettiriyor.Emanuelle ve Giovanna ise stilleriyle binlerce kişiyi arkasından sürüklüyor.3 bayan Altamira sitesinde aynı başlıkta yer aldı.Siz olsanız hangisinin stilini beğenirdiniz?Objektif olalım;)

Gecenin Diğer Kaybedeni

Geçen sene sonunda yenilmez görünen Barcelona takımı THY yöneticileri için iyi bir reklam takımı olacaktı. Fakat hesaplanan olmadı, Barselona finale bile çıkamadı. "Globally Yours" mottosuyla iddialı reklam ve sponsorluk harekatına başlayan THY, dün akşamdan sonra Barcelona'nın iç hatlar sponsorluğu ile yetinmek zorunda kaldı. 

Chaos A.D.


Gençliğimizin efsanalerinden Brezilyalı grup Sepultura İstanbul'da geçtiğimiz günlerde bir konser verdi. Modern zaman efsanemiz Lugano da Sao Paulo günlerinden kankaları olan grubun yanında pogo yapıyordu... Büyüksün Tota...

Barselona da Eziklik Yapar

Kendini tanrılarını yaratıp tapınanlar için olmasa da benim için çok güzel bir maçtı. Yazının başlığına değinmeden önce kısaca bir maça bakalım: Yarı Final serisinin ilk ayağında 3-1 galip gelmiş ve daha farklı bir skoru kaçırmış Inter Camp Nou'da sizin evinizdeyiz alın topla oynayın dedi Barselonalılara. Barça olayı yanlış anlamış olacak ki kendi kale önü ve orta sahada yaklaşık yüzde seksen bir topla oynama oranı tutturdu ve İnter de neredeyse güle oynaya turu atladı.

Uzun uzadıya yazılacak şeyleri bir çok arkadaş yazıyor zaten, benim için en büyük zevk Eto'o gibi bir adamın yaptığı savunma Milito gibi çoğumuzun burun kıvırabileceği bir adamın verdiği mücadeleyi izlemekti. Takım adeta birbirine bağlı gibi hareket etti sahada. Ha Barselona ne yaptı derseniz ben bir şey göremedim sahada, geçen seneki yarı final ikinci ayak mücadelesi gibi on iki kişi oynamaları dışında.

Gelelim yazının başlığına; maçın bitmesinin üstünden beş dakika geçmeden saha sulama sistemi fıskiyeleri açıldı otuz sekiz yıl sonra gelen finali kutlayan ve hakeden Interlilerin üzerine. Hadi biz de görmeye alışığız bu tip eziklikleri yok ışıkları söndürmeler, adam kovalamalar ama uzay takımına yakıştı mı bu eziklik. Bir de resmi siteden "çimlerin sulama zamanları çok hassas ve sistem otomatik çalışıyor"diye açıklama yaparlarsa tam bizden olurlar...