9 Ağustos 2009 Pazar

Gökhan Zan'dan kurtulduğumuza İnanamamak


Nedense garip bir ruh hali var medyada... Sanki sözleşmelerin berisinde bir aşk var da, benimsin ya da toprağınsın mantığına imza atılıyor. Gökhan Zan'ın Beşiktaş'ta istenmediği fikrine nedense Beşiktaş camiası dışında kimse inanmıyor. Arkadaşlar üzgünüm ama, Gökhan Zan Beşiktaş yönetimi ve camiası tarafından İSTENMİYORDU... ve bunun çok da mantıklı sebepleri var.

Birincisi kendisi çok sakatlanan bir oyuncu ve Beşiktaş'ta açıkçası sürekli bir form tutmadı. İkincisi, Fatih Terim'in kazığı olarak, milli takımlardan birinde çok yer buldu, bu yüzden de Türkiye'nin vazgeçilmez oyuncularından olduğunu sandı ve fiyatı gereksiz yere şişti. Milli takımlardan birinde defansta problem olduğu doğrudur ve o bölgede kaliteli oyuncu eksikliğinden Zan gibi oyuncuların önü açıldı.

Form tuttuğu zamanlara baktığımızda da, fiziğine kanıp kapı gibi defans oyuncusu olduğunu düşündük fakat Beşiktaş tarihinin en vasat stoperlerinden biri olmaktan öteye geçemedi. Fiziksel yapısı benzerliğinden dolayı karşılaştırılan Servet ile kıyaslanması, Servet gibi bir oyuncuya haksızlık olur çünkü Servet'in aksine hiçbir zaman takımı için oynamadı, bir oynanıp, beş istedi; sözleşme dönemlerinde çıkardığı dedikodularla (Arsenal'in kendisini istediği gibi...) yönetimden ücretine ciddi zamlar talep etti. En sonunda yönetimin de sabrı taştı ve Gökhan'a yol gözüktü. Galatasaray Zan'ı almakla kötü bir iş mi yaptı derseniz, orada Servet gibi bir oyuncunun olması, Gökhan'ı hakettiği mevki olan "iyi yedek" konumu için fazlasıyla bir iyi transfer yapar, fakat Beşiktaş'ın elinde Zan'ı kulubeye çekecek iyi bir stoper kalmadı. (İbrahim belki olabilirdi fakat o da cesur bir kararla La Liga'ya gitmeye karar verdi.)

O yüzden, Ahmet Çakar, Mehmet Demirkol ve benzeri yazarlara son kez söylüyorum, Gökhan Zan konusunda gereksiz polemiklere girmeyin, işinize bakın. Biliyorum, medyanın işine gelmiyor ama, bu transfer iki takım için de faydalı olmuştur. Bazen dünyada böyle şeyler olur, hayattaki her olaydan kriz yaratamazsınız, yaratmaya çalışınca da böyle komik duruma düşersiniz. Ayrıca, Zan transferi ile Ferrari transferini kıyaslamak bizim gibi pek çok sporseverin zekasına hakarettir lütfen bundan da vazgeçin. Ferrari'yi transfer etmek nedense bazı medyatiklere çok batmış anlaşılan, Beşiktaş'ın onca transferi arasından saydırabildikleri sadece o garibim var... Tabii yemiyor Nihat'a kötü transfer demek, ya da İsmaik Köybaşı'na yeteneksiz demek... Saldırın garibim italyana...

Boşuna demiyorum, bu medyayı Beşiktaş taraftarları ciddiye almayın diye, aynı medyanın ahlakçılığı (!) Nouma'yı takımdan uzaklaştırdı unutmayın... Aynı ahlakçı medyanın Mehmet Ali Erbil'in milletin donunu indirmesini magazin sayfalarda geçiştirdiğini, Nouma'nın hareketini de manşetten duyurduğunu unutmadık. Ahlakınız da, süperliginiz de başınıza kalsın...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder